PROF. ERKAN SEVİNÇ HOCA'YA TUFAN ATAKİŞİ'NİN YANITI!

Prof. Erkan Sevinç, Karşıyaka'da belediyenin yıktığı Atatürk Anıtı'yla ilgili , olan olmuş diyerek "Dikilmiş elbisenin provası olmaz" başlığıyla bir yazı yazdı. Bu anıtın yıkılmasına karşı mücadele eden Tufan Atakişi de, Sevinç Hoca'ya şu yanıtı verdi.


PROF. ERKAN SEVİNÇ HOCA'YA TUFAN ATAKİŞİ'NİN YANITI!

“Prof. Erkan Sevinç, Karşıyaka'da belediyenin yıktığı Atatürk Anıtı'yla ilgili , olan olmuş"Dikilmiş elbisenin provası olmaz" başlığıyla bir yazı yazdı.  Bu anıtın yıkılmasına karşı mücadele eden Tufan Atakişi de, Sevinç Hoca'ya şu yanıtı verdi. 

"VATANDAŞIN PARASIYLA HOVARDALIK YAPMAK KEYİFLİ OLUR”

Sevgili Erkan Sevinç’e cevabımdır.

Karşıyakalıların bağış ve harçlıkları ile yapılan Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı’nın yıkılması başlı başına abesle iştigaldir. Çünkü “Anıtlar yıkılmaz, yıkılamaz.” Böylesine manevi değerleri Kentsel Dönüşüm’e girmiş bir yapı gibi görmekse büyük bir aymazlıktır. Doğrusu, Anıtı kuvvetlendirerek veya restore edilerek aynen muhafaza edilmesiydi.
Anıt'ın yıkımına karşı çıkarak basın açıklaması yapan Karşıyakalıları, Sn. H. Mutlu Akpınar'ın " Güruh" diye nitelendirmesi de belediyecilik anlayışının ne kadar saygısız olduğunun bir göstergesidir.

Öte yandan Anıt’a verilen çürük raporu ise; hiçbir ciddi bir analiz yapılmadan Afad’a bağlı  iki İnşaat Mühendisi’nin “Biz sorumluluğu üzerimizden atalım da” türünden verilmiştir. Çünkü çürük denilen Anıt  yıkımı ile  aynı günlerde 27 Mayıs 2017’de İzmir’de yaşanan 5,2 lik depremde ve artçılarındaki sağlam durumu ve  yıkımın ne kadar çok zor olduğunun video kayıtları elimizde bulunmaktadır. Yıkım sonrası anıtın molozlarının atıldığı Yamanlardan alınan beton numunelerinin test videosu ve “sağlam” raporları da elimizdedir.

Anıtın bir de müellif sorunu vardır. Meydan dizaynı, betonarme kolon ve dikitler Mimar Erkal Güngören’in,  sadece bilezik üzerindeki  kabartma fresklerin ise Heykeltraş Tamer Başoğlu’nun müellifi olduğu, Mimari Literatür ve Belediye kayıtlarında bulunmaktadır.  Buna rağmen anıtın apar topar tek müellife düşürülmesi, onun da Karşıyaka Belediyesi’ne hemen olur vermesi de çok ilginçtir. Bu arada Sn. Tamer Başoğlu ile Sn. H. Mutlu Akpınar ilişkilerinin de gözden geçirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan 250 Milyon liralık 2017 belediye bütçesinin yatırım  tutarı 24 milyon lira iken bu Anıt’ın 6,5 Milyon lira bedelle, üstelik belediye kasasında da para olmaması nedeniyle, çocuk parkları ipotek edilerek T.C. İller Bankası’ndan alınan 8 Milyon borçla bu işe kalkışmak da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konudur.

Anıtın yapıldığı alan yığma bina toz, toprağı ve çıkan molozlarla doldurulmuş olduğu için o büyüklükte bir beton kütlenin sağlam ve oturmuş zemine göre maliyeti neredeyse bir misli daha pahalıya mal olmuştur.

Yeni Anıt inşaatı için İzmir 1 Numaralı  Koruma Kurulu’na verilen, aslına uygun 3.5 misli büyütme taahhüdüne  uyulmamış ve ölçüleriyle de oynanmıştır. Zemin-bilezik arası ölçülerde değişiklik yapıldığı ve anıtın oranlarının bozulduğuna dair bilgilerde mevcuttur. Anıt açıldığında bunu da göreceğiz.

Son olarak Anıt’ın  temeli 28 Nisan 2017’de atılmıştır. Resmi teslim tarihi ise 13 Kasım 2017 olarak belirtilmesine rağmen işgüzarlık yapılarak önce 9 Eylül 2017, ardından 29 Ekim, daha sonra 10 Kasım’da açılacak sözleri veren Karşıyaka Belediye Başkanı  Sn. H. Mutlu Akpınar, daha sonra  Anıt’ın açılışını işlevi ile de uygun 8 Mart 2018 Dünya Çalışan Kadınlar Günü olarak  Sosyal Medya'da ilan edilmişti. Çalışma durumuna bakılırsa  8 Mart’a da yetişmeyeceği meydanda.  23 Nisan ve 19 Mayıs 2018 tarihleri de alternatif açılışlar dahilinde olabilir.

Sonuç olarak, Karşıyakalıların parasını çarçur edenlerin, yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağı da bilinmelidir.

 

"Bir toplumu yok etmenin en kolay yolu, 

geçmişini unutturmaktır."

 "Kent Belleği, 

geleceğe bırakacağımız en büyük mirastır."

"Değerli olan şeyler,

ya aşkla, ya da kanla kazanılır."

T. A.